CENGİZ KAHRAMAN YAZDI;''DEDİKODULARA BALIKLAMA ATLAMAK''

BU GECEYE HANGİ "ODADAN" BAKTIĞINIZA BAĞLI
 

Övdü mü yerdi mi?

Beribeğzer değül !

Hemşerimiz H. Şenel Odacı, 21 Nisan'da şebingündem adlı internet sitesinde, "Şebinkarahisarlıların mı CHP'nin mi gecesi" başlıklı bir yazı kaleme almış.

Arkadaşımız gelmediği görmediği bilmediği geceyle ilgili fotoğraflar üzerinden "derin" bir analiz yapmış.

Zaten geceye gelmediğini itiraf ediyor. "Davetli değildim" diye de ekliyor.

Gördüğü fotoğraflar ne ise gecenin düzenlenmesinde emek harcayan kafa yoran sıradan bir Şebinkarahisarlı  biri olarak "Oradan öyle mi görünüyor" demeden kendimi alamıyorum.

Aslında gazetecilik mesleğimde de polemiklerden çok gerçeklerle uğraştım.

Yazdığım her yazı, gazete sayfalarına taşıdığım haberler için bin dereden su getirdim.

Her kelimenin yüklediği anlamı ve algılama biçimini tarttım biçtim.

Bilmediğim görmediğim konularda hiç "ahkâm" kesmedim.

Nedense sadece yerellerde değil ulusallarda bile yeni bir gazetecilik anlayışı türedi.

Bilgi olmadan fikir sahibi olmak,

''Dedikodulara balıklama atlamak''.

İktidarın değirmenine su taşımak, Toplumu "ocu bucu" diye ayrıştırmak parçalamak bölmek ve yönetmek......

Toplumun kırmızı çizgilerini test etmek tepkilere göre geri adım atmak.

Yani "moda deyimle "ileri demokrasi" ne demekse hayattaki karşılığı.

Bu saçmalığa ayak uyduramadığımız için onurlu 28 yılın ardından aktif gazeteciliğimizi sosyal medya üzerinden yürütür olduk.

Bugün de burada.

Neyse biz geceye gelelim.

Bunları uzun uzun konuşuruz.

Şimdi Senel Odacı demişki;

"İstanbul'da Şebinkarahisarlılar gecesi olduğunu söyleyenlere, bunun Şebinkarahisarlılar gecesi olmadığını, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in desteği ile Şebinkarahisar CHP İlçe Başkanı'nın İstanbul'da bulunan Şebinkarahisarlı CHP'lilerle buluştuğu bir gece olduğunu söylemek ve bu şekilde ifade etmek daha doğru olacaktır."

Eee doğru ve öyle zaten... Kimse de aksini söylemedi...

Saklamadı, gizlemedi.

Devam etmiş,

"Çünkü geceyle ilgili haberlere/fotoğraflara bakıldığında, davetli olan birkaç sivil toplum örgütü temsilcisinin dışında, gecede CHP'li olmayan veya CHP'ye gönül vermeyen hiç kimsenin olmadığı görülüyor."

Bir şey daha öğrendim. Siz de öğrenin. Odacı fotoğraflara bakarak "CHP'lileri tespit ediyor."

Bir çırpıda yakalıyor.

Bu da "andıçlama ya da fişleme kültürünün" bize bıraktığı miras.

"McCarth" lik yapıyor farkında olmadan. (Merak edenler google dan baksın)

İyi niyetli bazı yorumlar da serpiştiriyor yazısına. Allah için.

Gecenin "Şebinkarahisarlılar gecesi" olarak lanse edilmesine karşı olduğunu söylüyor.

Biraz vicdan! Kim dedi Şebinkarahisarlılar gecesi. Davetiyelerde mi var. Metinlerde mi var. Sunumlarda mı var. Nerede Allah rızası için söyle.

Arkadaşımız siyasi bir gecenin ranta dönüştürülmesini siyasi buluyor(!)

Ona göre olmayan bir şey için "yanlış yaptığımız" ısrarında.

Odacı'nın şahsi görüşü ise, "Sarıyer Belediye Başkanı hemşerimiz açısından baktığımızda bir sonraki seçimlerde CHP'den tekrar aday gösterilmesi garantidir." şeklinde.

Ne kadar kolay değil mi?

Bir, Şükrü Genç'in aday olmak için böyle bir geceye ihtiyacı yoktur.

İki, kimsenin böyle bir gayretkeşliği de yoktur.

Üç, Şükrü Genç, bunu kullanmayan hemşerilerine sahip çıkan, Şebinkarahisar'ın AKP'li Belediye Başkanı'na ilçesi adına lojistik destek sağlayan tek yerel yöneticidir.

Ayıp ettiniz sayın Odacı hiç şık olmadı.

CHP İlçe Başkanı Oktay Alp açısından söylüyorsanız müsaade edin bunu da yapsın. Ana muhalefet liderini İstanbul'a Şebinkarahisarlıların (Size göre CHP'lilerin) ayağına getiriyor ulusal medyada Şebinkarahisar'ın yeniden il olma meselesi ve adını taşıyorsa ben ayakta alkışlarım siz de bunu yapın.

Tabii Şebinkarahisarlı iseniz. Ben vesikalık resminizden okuyamıyorum da bu manada...

Arkadaşımız fotoğraflara bakarak analizlerini sürdürüyor;

"...Her biri yaptıkları hararetli konuşmalarla Kılıçdaroğlu'nun gözüne girmeyi başarmışlardır diye düşünüyorum."

Şimdi her biri dediğini açalım:

Oktay Alp tek kelime siyasi bir laf etmedi. Şebinkarahisar'ı anlattı.

Hayri Bakıcı Şebinkarahisar'ı anlattı.

Şükrü Genç, "hoş geldiniz" dedi. Ağzından tek kelime siyasi bir laf çıkmadı.

Ve son olarak Genel Başkan Kılçdaroğlu konuştu.

Etti mi üç kişi.

Salon sade ve Şebinkarahisarlılara çok yakıştı bu gece. İlki de öyleydi.

Şebinkarahisar'daki ilçe kongresi de...

Böyle bir yazıyı kaleme almak bir gecenin başarısını gölgelemekse üzgünüm ama başarılı olamadınız.

"Davet edilmedim" konusuna gelince Herkesin davetli olduğunu sağır sultan bile duydu.

Geceye emek harcadım davetiye paramı ödedim aslanlar gibi gittim ve gururlandım.

Çoğu Şebinkarahisar gecelerine davet bekledim. Gittim.

Kimse de niye geldin demedi.

Toplumun ayrıştırılmaya, kutuplaştırılmaya çalışıldığı şu günlerde

Şebinkarahisarlılar böyle bir tuzağa asla düşmemelidir.

Kim olursak olalım, hangi görüşte olursak olalım

Şebinkarahisarlı olduğumuz için birlikteyiz. O topraklar için.

O gece de Şebinkarahisarlılık öne çıkarılmıştır.

Bu da arkadaşımızı büyük bir yanlışa düşürmüştür.

Sözün özü amaca ulaşılmıştır.

Şebinkarahisar karlı çıkmış, bunu hazmedemeyenler kaybetmiştir.

Odacı'nın bir de Hakan Özbay'a çağrısına da dikkat;

"Belki farkında değilsiniz ama kamuoyunda geceyi Şebinkarahisarlılar Yardımlaşma Derneği düzenlemiş gibi bir algılama oluştu. Hemşerilerimiz arasındaki bu kafa karışıklığını yayınlayacağınız bir basın bülteni ile gidermenizde fayda vardır" diye düşünüyorum.

Herkes farkında...

Sanırım siz başka fotoğraflara bakmışsınız...

Bu geceye hangi "odadan" baktığınıza bağlı.

Daha iyi bir Şebinkarahisar için el ele vermenin bir olmanın diri olmanın tam zamanı...

Diğer yazı belediyenin AVM saçmalığı üzerine...

Gökdelenlere 10 yıl sonra kızan Başbakanı şimdi AVM'ler kızdıracak.

Sayın Odacı'dan AVM üstüne yazı bekliyorum.

Ben yazacam da...

Sevgilerimle..

Cengiz Kahraman