VALİ TAŞKESEN TRT DE KONUŞTU..
RT 2 televizyonunda, Olgunay Köse’nin hazırlayıp Tijen Karaş’ın canlı olarak sunduğu “Haber Vizyon” programına konuk olan Vali Mustafa Taşkesen, İlimizle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bugün saat 10.50’de başlayan progr
12 Ekim 2008 Pazar 17:30
(İzlemek İçin Tıklayınız.)
Tam 1,5 yıldır görev yaptığı Giresun’un bir ucunun Karadeniz’in içlerine, bir ucunun Anadolu’ya uzandığını belirten Vali Mustafa Taşkesen, “Sahilden giderken yemyeşil dağlarına, denizin üç-beş rengine gözünüz takılır. Birde bakmışsınız ki kendinizi bulutların üzerinde görürsünüz. Böylesi güzel bir coğrafyadayız. Yani harika bir coğrafya” ifadelerini kullandı.
Programın sunucusu Tijen Karaş’ın; “Biz Giresun’u anons ederken daha çok dedik ki ‘fındığın başkenti’, bu söylem doğru mudur?” şeklindeki sorusuna da Vali Taşkesen şu cevabı verdi: “Doğrudur, doğru olduğu kadar da tescillenmiştir. Fındığın başkenti olduğumuz gibi, kirazında anavatanıyız. Bunun neden söylendiğini de şöyle açıklayabiliriz; dünyanın en iyi fındığı Giresun’da yetişmektedir. Giresun’un fındık kalitesi tescillidir, yani bir markadır. Yurt dışında dahi fındıkla yapılan mamullere bakarsanız, ‘Giresun fındığından imal edilmiştir’ diye yazmaktadır. En kaliteli fındık Giresun fındığıdır. O anlamda onun için fındığın başkenti olmuşuz. Kirazın anavatanı dememizde şundandır. Dünyaya kiraz Giresun’dan yayılmıştır. Bunun yüzünden Japonlar Giresun’dan aldıkları fidanlarla yüzyıllar önce bir şehirlerini kiraz üretmeye ayırmışlardır. Sagae diye bir şehir geçimini kirazdan sağlıyor. Japonlar bizden kirazı almış geliştirmişler, biz kirazı kesip fındık ağacı dikmişiz. Şimdi bizde pek kiraz yok. ‘Kirazın anavatanı’ dediğimize göre yarın birileri gelip de ‘şu anavatandaki kirazları görelim?’ derlerse ayıp olur diye, nesli tükenen kirazları biz yeniden yetiştirmeye başlıyoruz. Fındık malum ana ürünümüz. Türkiye fındığının %20’sini Giresun’da üretiyoruz. Arazi genelde dağlık olduğundan, fındıktan başka çok bir şey yetişmiyor. Bunun yanında kivi üretiminde de önemli gelişmeler var. Yine İlimiz sınırlarında Anadolu içlerine uzandığımızda Şebinkarahisar ilçemizin dünya da tescil edilmiş Şebin cevizi var. Onun üretimini de destekliyoruz.”
Karaş’ın, “Giresun izlediğimiz kadarıyla yemyeşil, eminim küresel ısınmadan çok fazla etkilenmiyordur. Çok yağış alan bir bölgedir, ama bu konuda sizin önlemleriniz var mı? Önümüzdeki yıllar açısından bakıldığında rahat mı, yoksa zor mu bir sene geçirdiniz?” şeklindeki sorusunu da cevaplandıran Vali Mustafa Taşkesen, 2008’in çok rahat geçtiğini, güneşli gün sayısının az olduğunu belirtti. Vali Taşkesen, havaların çok sıcak olmamasına rağmen özellikle köylerde yine de bol su bulunmadığını ifade etti. Vali Mustafa Taşkesen, köylerdeki su sıkıntılarının çözümü için önemli proje çalışmaları başlattıklarını da söyledi.
Programda sık sık ekrana getirilen İlimize özgü ürünlerin tanıtımı sırasında konuşan sunucu Tijen Karaş, “Eğer günün birinde bizi izleyen izleyicilerimizin yolu Giresun’a düşerse hangi ürünlerden alabilecekleri örnek olarak burada görülmektedir” dediği sırada Vali Mustafa Taşkesen, “Burada fındığımızın birkaç çeşidi var, görüyorsunuz. Organik fındık üretimi de yavaş yavaş gelişiyor. Sadece fındığın değil, organik her şeyin yararlı olduğunu da söylemek gerekli” dedi.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) son yıllarda fındık alımına girdiğini de belirten Vali Mustafa Taşkesen, TMO’nun bu yıl buğday bile almadığını, fındık aldığını söyledi. Çay’ın Rize bölgesine has bir ürün olmasına rağmen ilimizde de çay yetiştiriciliği yapıldığını ifade eden Vali Mustafa Taşkesen, en kaliteli çaylarından birisinin de Giresun’un doğu yakasındaki Tirebolu ve Eynesil ilçemizde üretildiğini anımsattı. Vali Taşkesen, “Çay-Kur’un 42 numara dedikleri çayı Giresun’da üretiliyor. Diğer yandan gördüğünüz gibi çiğ köftemiz var. Aslında ‘ne alakası var, çiğ köfte doğu yemekleri değil mi?’ diyeceksiniz. Fakat görüşüne aldanmayın. Onun özelliği içinde et yok. Bu fındıklı çiğ köftemiz. Tamamen fındıktan yapılmış bir çiğ köfte, çorbasını da yapıyoruz şimdi. Fındığın alternatif alanlarını geliştirmek istiyoruz” dedi.
Vali Mustafa Taşkesen, zengin Giresun mutfağının Türkiye’de daha iyi tanıtımını sağlamak için Valilikçe hazırlanan Giresun Yemek Kitabı’nın da, piyasaya çıktığını özellikle belirtti.
‘Giresun Yemekleri’ deyince akla birçok çeşit geldiğini hatırlatan Vali Mustafa Taşkesen, Sebze yemekleri ve beslenme konusunda Giresun mutfağının çok zengin olduğunu söyledi. Bunun üzerine Tijen Karaş, “Sayın Valim siz de formunuzu böylece korumuş oluyorsunuz” dedi.
Karaş’ın, “Denizi, Adası, Kalesi, tracking sporu ile uğraşanlar içinde dağcılık, tırmanma sporları yapılabilecek alanları ile bir turizm cenneti olarak tarif edebildiğimiz Giresun’da turizmle ilgili neler söyleyeceksiniz?” sorusuna da Vali Mustafa Taşkesen’in cevabı şöyle oldu:
“Bazı şeyleri gerçekleştirdiğimiz söylenemez. Ama bizim vatanımız sadece Akdeniz kıyılarıyla veya Sultanahmet’ten ibaret değil. Biraz önce bahsettim, Karadeniz’in sahilden başlayan üç rengi vardır. Derelerin akmasıyla biraz sarımtırak, yeşil, mavi, biraz ileri gittiğinizde Karadeniz esmerleşir. Sıfır rakımda gidiyorsunuz, 15 dakika gittikten sonra bulutların üstüne çıkabiliyorsunuz. Böyle bir güzelliği ve özelliği var Giresun’un. Dolayısı ile biz onun gayretindeyiz. Memleket sadece Antalya, Akdeniz ve Sultanahmet’ten ibaret değil. Zaten küresel ısınma dolayısıyla Karadeniz’e, dolayısıyla Giresun’a önemli bir turizm akını olacak, ben buna inanıyorum. Gelecekler, ama biz vatandaşlarımızın ve yatırımcılarımızı henüz daha bakirken gelip oraları görmelerini istiyoruz.
Program sunucusu Tijen Karaş’ın “Karadeniz’in suyu biraz hırçındır, dalgalıdır denir. Dikkatli olmak gerekli değil mi? Belki de bu yönden bazı sıkıntılar vardır” sorusunu değerlendiren Vali Mustafa Taşkesen, “Hayır, yörenin denize girilebilecek en güzel sahilleri yine Giresun’dadır. Söylemekle değil, gelip görmekle, yaşamakla olur” dedi.
Tijen Karaş’ın, Vali Mustafa Taşkesen’den turizme önemli katkısı olan Giresun Adası, Giresun Kalesi’nden de bahsetmesini istemesi üzerine Vali Taşkesen, “Ada Karadeniz’in özellikle Doğu Karadeniz’in doğal yaşama elverişli tek adasıdır. Bölgede böyle bir başka ada yok. Ada’da türlerini 23 adet kuş türü barınmaktadır. Bu kuş türlerini web, internet marifetiyle 24 saat dünyanın izlemesine açmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda Ada’da elektrik ve su yok. Ada, Tabi Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun yetkisinde. Orada yapılan ve yapılacak olan her türlü çalışma için izin alıyoruz. Malumunuz, her istediğinizi yapamıyorsunuz. Tabiatı bozmadan o kuş türlerini de heba etmeden Ada’da projeler üretiyoruz. Ada şehir merkezi sahiline 1,5 km uzaklıkta ve kutsal alan addediliyor. Ada’nın tam karşısında sahilde denizle Aksu deresinin birleştiği yerde her sene 20 Mayıs’ta Uluslararası Karadeniz Giresun Aksu Şenlikleri yapılmaktadır. İnsanlar buraya gelip dilek tutarlar, dere ile denizin birleştiği noktadan suya yedi çift, bir tek taş atarlar. Giresun Adası çok eski çağlardan kalma, amazon kadınlarının yaşadığı bir Ada olarak niteleniyor. Mitolojik çağlara ait bir ada. Türkleştikten, Müslümanlaştıktan sonra da kutsal olarak kabul edilmiş bir yerdir. Ada’da Hamza Taşı isminde bir taş var, bu taşın ve Ada’nın etrafında da dolaşmanın uğurlu geldiği belirtilir. İlimizde 20 -23 Mayıs tarihlerinde Uluslararası Karadeniz Giresun Aksu Festivali önemli etkinliklerle kutlanmaktadır. Giresun’u turizm kenti yapmak için önemli projelerimiz bulunmaktadır” dedi.
İlimizdeki işsizlik konusuna da değinen Vali Mustafa Taşkesen, Giresun için çok önemli olan Seka Aksu Kâğıt Fabrikası’nın kapanmasıyla işsizliğin ayrı bir boyut kazandığını belirterek, “Özelleşme nedeniyle el değiştiren fabrika şimdilerde tamamen üretimden çekildi. Ayrıca Giresun ekonomisine hayat kazandıran Sunta Fabrikası da kapatılmış. Şimdi istihdama yönelik olarak bu tesislerin yeniden hayata geçirilmesi planlarımız var. Bu tesislerin üretime geçmesi ile Giresun’da işsizlik önemli ölçüde azalacaktır” şeklinde konuştu.
Vali Mustafa Taşkesen, programın son bölümünde de şöyle dedi: “Okullarda spor kulüpleri kurulması projesini hayata geçirdik. Bu proje sayesinde öğrencilerimiz boş vakitlerini hem çeşitli aktivitelerle değerlendirecekler, hem de Giresun’a özgü folklorik yaşamı öğrenecekler. Her öğrencinin en az bir Giresun oyunu oynamasını temenni ediyoruz. Bunun yanında, sanatsal değerlerin öne çıkarılması da sağlanmış olacak. Bugün Giresun’a ait olan ‘Asiye’ türküsünü söylemek bile Giresun kültüründen bir şeyler almak demektir. Bunun yanında, İlk kadın tiyatrocu da Giresunludur, Giresun’da sahne almıştır. Ancak, kayıtlara geçmediği için genelde bilinmemektedir.”
Vali Mustafa Taşkesen, son söz olarak; mutfağıyla zengin, kültürüyle zengin, tarihi ve doğal güzellikleri, görülmeye değer yaylaları bulunan Giresun’u herkesin görmesini istedi.
Kaynak:Giresun Valiliği
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006-2015 Şebin Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.