31 Ekim 2024
  • Ankara6°C
  • İstanbul12°C
  • İzmir14°C
  • Giresun13°C

‘’ YAPBOZ DEĞİL, PLANLI PROJELİ’’

Mim.Ali KARANCI

15 Haziran 2015 Pazartesi 23:02

İkinci köşe yazımızdan hepinize kucak dolusu sevgiler say

Köşe Yazısı Besin Ögeleri/Kcal

Siyaset

%0.00       KY/Kcal

Memleket

%100.00  KY/Kcal

ELEŞTİRMEK KÖTÜ BİRŞEY DEĞİL!!

gılar.

Bu seferki köşe yazımızda ilk olarak konuları işleyişimiz hakkında sizi sıkmadan bazı anlatımlarda bulunmak istiyorum. Standart köşe yazısından ziyade,’’ farklı- akıcı- eğlenceli  ‘’ aynı zamanda eğitici- öğretici köşe yazıları yazarak siz değerli okuyucularımızın dikkatini farklı odak noktalarına çekmeyi düşünüyorum.

Vazgeçilmez-1: Her eleştiri iyi başlar, kötü devam eder, teselli yaparak son bulur. Karşımızda ki insana bir eleştiri yapacak olsak önce iyi yönlerini söyleyerek gaza getiririz, sonra sevmediğimiz yönlerini söyleyerek üzeriz, en son ise tekrar hoşumuza giden yönlerini söyleyerek teselli mahiyetinde eleştirimizi bitiririz.

Çizgimiz: Bizim kullanacağımız ise biraz farklı. Öncelikle yöremizde mesleğimle ilgili olup bitenleri acımasızca eleştirmek istiyorum. ‘’Acımasız köşe yazarı yine yazmış’’ diye söylenebilir belki. Eğer kötü giden bir şeyleri düzeltebileceksem, bu benim açımdan hiçte problem değil.

Vazgeçilmez-2: Siz değerli okuyucularımızdan yazılan konular hakkında olumlu-olumsuz yorumlar bekliyorum. Yanlış anlamayın ‘’ ukala değiliz’’ . Mantıklı her türlü eleştiriye açığız.

Çizgimiz: Amacım , ‘’ yazdım- okundu’’ değil; ‘’ yazdım – okundu- tartıştık’’ olmalı diye düşünüyorum. Gerçi toplumuzda tartışmak ne kadar kötü bir şeymiş gibi benimsenmişse de. Konular hakkında görüşlerinizi belirterek, bazı olumsuzlukların daha kolay ve daha güçlü elden çözümlenmesinde siz de yardımcı olabilirsiniz.

Bu hafta Vazgeçilmez-Çizgimiz yeterli, artık gelelim asıl konumuza.

‘’ YAPBOZ DEĞİL, PLANLI PROJELİ’’

Her birey yaşamının belli bir kesiminde yap-boz oynamıştır. Yapboz aslında bir bütünün parçalarını uygun şekilleri, uygun renk tonlarını yakalayarak deneme yanılma yolu ile oynanan bir tür zihin geliştirme metodu. Ancak bu sadece oyun. Neden hayatımızı da bir oyunmuşçasına yaşayalım ki. Neden zorluklarla biriktirdiğimiz birikimlerimizle; binalar, yollar, rekreasyon alanları vb. yatırımlar yaparken uygun şekli ve rengi, deneme yanılma yoluyla yapalım ki. Alanlarında uzmanlaşmış o kadar insanımız var ki.

Memleketimde ve Türkiye genelinde gözlemlerimden anladığım kadarıyla toplumumuz bireyler her şeyi tek başına yapabileceğini düşünüyor. Bina yaparken mühendislere, mimarlara, hastaneye gittiklerinde ise doktorlara şunu şöyle yap bunu böyle yap. Hoşgörü önemli tabi, bir şey söyleyip kıramıyorsun da. Ancak artık bunları aşmamız gerekiyor. Söz de her konuda yurt dışını örnek alıyoruz. Ancak önemli konularda biraz kendimize uyarlamada yetersiz kalıyoruz. Yurt dışında çalışan arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla yurt dışında her şey bir kural ve plan çerçevesinde işliyor. Şehirler yapılan master planlarına paralel olarak gelişiyor. Bu planlar yapılırken çıkarlar değil yaşam kalitesi ön planda tutuluyor. Bu şekilde daha az enerji tüketiliyor, daha kısa zamanda iş bitiriliyor, daha planlı, daha uyumlu şehirlerde insanlar yaşayabiliyorlar.  

 

 Örneğin; Şebinkarahisar’ımızda neden yapılan projeler planlı yapılmıyor mesela. Neden yollar kayıp gidiyor, sonradan göstermelik onarımlar yapılıp, birkaç ay sonra tekrar onarım yapılması gerekiyor. Ya da neden yollar devamlı kazılıyor. Daha farkında olupta yazmadığım onlarcası.  ‘’YAP- BOZ ‘’ mu oynuyoruz. Tabi içimizdeki çocuğu kaybetmeyelim. Yazımızın bu kısmında yukarıda bulunan çizelgeye bakınız. Kaynakların yetersiz olduğunun herkes farkında. Ancak ; önemli olan az kaynakla çok iş başarmaktır. Belki de başarılıyordur. Amacım memleketimde yapılacak işlerin daha planlı, projeli yapılmasını istiyorum. Az olan kaynaklarımızı hatalarımızı kapatmakta kullanmayalım.  Umarım herşey Şebinkarahisar’ımızın gelişmesi içindir.

Şunu da söylemeden yazıyı bitirmek istemiyorum, liseyi Şebinkarahisar’da bitirip, üniversite için Trabzon’a giderken babamın söylediği şu sözü hiç unutmuyorum.

--‘’ Üniversite hayatın boyunca Karadeniz’e ve siyasete girme. Çünkü sen vatana- millete hizmet etmek için okumaya gidiyorsun .‘’  Babamın bu sözü de anlayana.  Karadeniz’e yüzmeye gittim ama her kesimden arkadaşım olmasına rağmen siyasete girmedim.  Çünkü herkes bildiği işi en güzel şekilde yapmakla yükümlüdür. Siyaset, siyasetçilerin işi, benim mesleğim mimarlık… 

    …Günün atasözü: Kalem Kılıçtan Keskindir.

… Bir sonraki maç : ‘’Ekolojik evlerde yaşıyoruz‘’

 

 

Saygılarımla…

MİMAR ALİ KARANCI

mimar.alikaranci@gmail.com

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.